6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu

TTK Madde 28

2. İlgililer
MADDE 28– (1) Tescil istemi ilgililer, temsilcileri veya hukuki halefleri tarafından yetkili sicil müdürlüğüne yapılır.
(2) Bir hususun tescilini istemeye birden çok kimse zorunlu ve yetkili olduğu takdirde, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, bunlardan birinin talebi üzerine yapılan tescil tümü tarafından istenmiş sayılır.

Alakalı Yazılar

0 thoughts on “TTK Madde 28”

  1. GEREKÇE/Madde 28 – Maddede, 6762 sayılı Kanunun 30 uncu maddesine göre yapılan tek değişiklik, “sicil memurluğu” ibaresi yerine “sicil müdürlüğü”nün konulmuş olmasıdır.

  2. KARARLAR
    1:Dava konusu olayda davacılar, limited şirketteki paylarını yasaya uygun olarak davalılara devredip ortaklık sıfatını kaybetmişlerdir. Bu itibarla, limited şirketin ortaklarındaki değişikliğin tescili, limited şirketin yetkili organı olan müdür tarafından istenebileceğinden, şirketteki paydaşlık sıfatı sona eren davacıların bu yoldaki bir talebi olsaydı Ticaret Sicili Müdürlüğü’nce öncelikle bu nedenle reddi gerekecekti. Davacıların, tescil yükümlülüğünü yerine getirmeyen limited şirket aleyhine açacağı tescile icbar davası sonunda alacağı hükümle…tescili sağlama olanağı bulunmaktadır. İşte davacılar, bu amaçla işbu davayı açmıştır. TTK.’nun 520. maddesinde belirtilen usul ve esaslara uyulmak kaydıyla gerçekleştirilen pay devrini, şirket sicile tescile yanaşmıyorsa, tescilin böyle bir dava ile sağlanması olanaklı olmalıdır. Türk Medeni Kanunu’nun ikinci maddesi, “herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” hükmünü içermektedir. Bu hükümden hareketle, sırf bir takım yükümlülüklerden kaçınmak amacına yönelik olan davalıların tutumunu, Kanun’un himaye etmeyeceği kuşkusuzdur.” (Yargıtay 11.HD.’nin, E.:2007/1265, K.:2008/2831 sayı ve 10.3.2008 tarihli kararı. Kararın tam metni için bkz. Levent YARALI, Limited Şirketin Kamu Borçlarından Müdürlerin ve Ortakların Sorumluluğu, Ankara, Yaklaşım Yayınları, 2010, s. 360-362).
    2.İşin esasına gelince; K …….. A.Ş. nin ortağı olan davacı, dava dilekçesinde belirttiği nedenlerden dolayı şirket yönetim ve denetim kurullarının yasallıklarını kaybettiklerinden bahisle bunların sicilden terkinlerini istemiş, sicil memurunun bu hususun görevi harici bulunduğundan bahisle verdiği red kararı üzerine, bu karara karşı itirazda bulunmuştur. Öncelikle davacının sicil memurunun kararına kar­şı mahkemeye itiraz hakkı olup olmadığı incelenmelidir. TTK. nun 36. maddesi uyarınca, sicil memurluğunca verilen kararlara karşı ancak ilgiler mahkemeye itiraz edebilirler. Buradaki ilgiliden kasıt, Ticaret Sicil Nizamnamesinin 31/1. maddesinde belirtildiği üzere tacirin hükmi şahıs olması halinde onun selahiyetli uzuvları veya temsilcileridir. Oysa, davacının, şirket ortağı olmaktan başka hiçbir sı­fatı yoktur. Dolayısıyla hükmi şahıs olan K…….. A.Ş. ilgili olarak sicil memurluğunca verilen karara karşı davacının itiraz hak ve yetkisi bulunmamaktadır.” Yargıtay 11. HD, E:1988/1872, K:1988/4341, YKD, 1988, C:14, S:9, s. 1245-1247.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.