Yargıtay 11. Hukuk Dairesi
E:2016/4753, K:2017/7190, T:13/12/2017
- Tasfiye Halindeki Limited Şirket
- Şirket Müdürünün Davada Temsil Yeteneğinin Bulunmaması
- Limited Şirket Ortağının Haklı Sebeple Ortaklıktan Çıkarılması
- Çıkarmaya Yönelik Genel Kurul Varlığının Dava Şartı Olması
- Ağırlaştırılmış Nisap
MAHKEMESİ : TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 31/12/2015 tarih ve 2015/405-2015/773 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; … Bilgisayar Şirketinin ortaklar kurulu kararıyla tasfiye sürecine sokulduğunu ve halihazırda tasfiye memuru bulunmadığını, şirketin diğer ortağı davalının şirkete ait programı yeni kurduğu şirketlerinde izinsiz kullandığını ve kötü niyetli olduğunu, şirketin maddi gücünü bitirdiği gibi itibarını da etkilediğini ileri sürerek davalının şirket ortaklığından çıkarılmasını talep ve dava emiştir.
Davalı vekili; şirketin tasfiye memuru varken davacının şirketi temsil etme yetkisi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 09.12.2015 tarihinde davalı şirkete tasfiye memuru atandığı ve görevinin hala devam ettiği, davacının şirket adına dava açma ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6102 sayılı TTK’nın 643. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken aynı Kanunun 539/3. maddesi gereğince tasfiye halindeki davacı şirket adına açılan işbu dava bakımından dava ehliyetinin (yeteneğinin) tasfiye memuruna ait bulunmasına, keza aynı Kanunun yine 640/3. maddesi delaletiyle uygulanması gereken 535. maddesi gereğince şirket müdürünün ancak tasfiye işleri ile sınırlı ve nitelikleri gereği tasfiye memurları tarafından yapılamayan işlemlere özgü yetkisinin bulunması nedeniyle şirket leh ve aleyhine açılan davalarda temsil yeteneğininin bulunmadığı gibi şirket adına açılan işbu davada, tahkikatın hitamına değin, tasfiye memurunun davaya icazet ve şirketi temsilinin sağlanmamış olmasına; öte yandan limited şirketlerde bir ortağın haklı nedenlerle şirket ortaklığından çıkarılması için, 6102 sayılı TTK’nın 640/3, 621/1-h maddeleri gereğince, ağırlıklı nisap ile alınmış bir genel kurul kararının varlığının dava şartı olarak öngörülmüş olması nedeniyle, iki ortaklı limited şirketler bakımından bu şartın tahakkukunun mümkün bulunmamasından ötürü, somut davanın dinlenemez nitelikte olmasına göre, davacı şirket müdürünün vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı şirket müdürünün vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle yerel mahkemece verilen kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 13/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.