TTK Madde 1061

I- Tanımı

MADDE 1061(1) Donatan, gemisini menfaat sağlamak amacıyla suda kullanan gemi malikine denir.

(2) Kendisinin olmayan bir gemiyi menfaat sağlamak amacıyla suda kendi adına bizzat veya kaptan aracılığıyla kullanan kişi, üçüncü kişilerle olan ilişkilerinde donatan sayılır. Malik, geminin işletilmesinden dolayı gemi alacaklısı sıfatıyla bir istemde bulunan kişiyi, bu işletilme malike karşı haksız ve alacaklı da kötüniyet sahibi olmadıkça, hakkını istemekten engelleyemez.

TTK Madde 1061

TTK Madde 1061” hakkında 2 yorum

  1. GEREKÇE/Madde 1061 – 6762 sayılı Kanunun 946 ncı maddesinden, “deniz ticaretinde kullanan” ibaresi, mehaz Alman Kanununun 484 üncü maddesiyle Tasarının 931 inci maddesinin birinci fıkrasına uygun olarak “menfaat sağlamak maksadıyla suda kullanan” ibaresiyle değiştirilerek ve dili güncelleştirilerek alınmıştır.

  2. KARARLAR

    1. “Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 1.218 gross ton ağırlığa sahip … isimli geminin donatanı olan davacının söz konusu gemisinin 20/03/2013 tarihinde … Rafinesine yanaşması sırasında meydana geldiği iddia edilen zarardan dolayı sorumluluğunun sınırlandırılmasını talep ettiği, olay ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 1328 vd. maddelerinde deniz alacaklarına karşı sorumluluğun sınırlandırılmasının düzenlendiği, bu düzenleme ile iç hukukumuzda ilk kez sorumluluğun sınırlandırılması düzenlenmiş olup, 19/11/1976 tarihinde Londra’da kabul edilen “Deniz Alacaklarına Karşı Mesuliyetin Sınırlandırılması Hakkında Milletlerarası Sözleşme” ile 02/05/1996 tarihinde Londra’da kabul edilen “1976 Sözleşmesinin Değiştirilmesi Hakkındaki Protokol” hükümleri ile sorumluluğun sınırlandırılmasına ilişkin milletlerarası sözleşmelerdeki düzenlemelerin iç hukukumuzda uygulama alanı bulduğu, TTK 1061. maddesinde donatanın sorumluluğunun sınırlandırılmasına ilişkin Milletlerarası Sözleşmelere atıf yapıldığı ve sözleşmeye ilişkin özel hükümlerin TTK’nın 1328. ve devamı maddelerinde düzenlendiği, davacının donatan olması nedeniyle Sözleşme uyarınca talep hakkının bulunduğu, davacı geminin davalıya ait yükleme platformuna verdiği zararın Sözleşme’nin 2. maddesinin 1/a bendi kapsamında kaldığı ve sınırlandırmaya tabi alacaklardan olduğu, sınırlandırma hakkını ortadan kaldıran nedeni iddia eden davalının bunu ispat etmesi gerektiği, mevcut bilirkişi raporlarında sözleşmenin 4. maddesi kapsamında kalan ve sınırlandırma hakkını kaldıran bir hareket bulunmadığının görüldüğü, davacı tarafça 1.000.000 hesap birimi (SDR) karşılığı 1.533.000 USD’nin Türkiye Vakıflar Bankası’nın vadeli hesabına 11/10/2013 tarihinde yatırıldığı gerekçesiyle davacı yanın fon tesisi talebinin kabulü ile, … Gemisi’nin 20.03.2013 tarihinde … Rafinesine çatması neticesinde meydana gelen zarar nedeniyle sorumluluğunun 1.000.000 SDR karşılığı 3.423.200 TL ve olay tarihi 20.03/2013 ile karar tarihi 11.02.2014 tarihleri arasında işleyen 328.509 TL yasal faiz olmak üzere toplam 3.751.709 TL ile sınırlandırılmasına (fon tesisine), TTK’nın 1345. maddesi gereğince fon tesis edildiği anda alacağa ilişkin bütün ayni ve şahsi teminatların sona erdiği düzenlendiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve kararın hüküm fıkrasının 5. bendinde vekalet ücretine ilişkin yapılan maddi hatanın mahallinde düzeltilebilecek nitelikte bulunmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.” Yargıtay 11. HD., E:2014/11257, K:2014/18229, T:24.11.2014

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön