XV- Zamanaşımı
MADDE 1270– (1) Yolcunun ölümünden ve bedensel zararından ilgilisi lehine doğan bütün tazminat istemleri on yılda zamanaşımına uğrar.
(2) Yolcu taşıma sözleşmesinden doğan, bagajın zıyaa veya hasara uğramasından doğan alacaklar dâhil olmak üzere, diğer bütün alacaklar, iki yılda zamanaşımına uğrar. Bu süre;
a) Bagajın zıyaı veya hasarı hâlinde, hangisi daha sonra vukubulmuş ise yolcunun gemiden indiği veya inmesi gereken tarihten,
b) Diğer bütün alacaklarda muaccel oldukları tarihten,
itibaren işlemeye başlar.
(3) Birinci ile ikinci fıkralarda belirlenen zamanaşımı süreleri, tazminat istemi doğduktan sonra, taşıyanın yazılı beyanı veya tarafların yazılı anlaşmasıyla uzatılabilir.
GEREKÇE/Madde 1270 – 2002 Atina Sözleşmesinin 16 ncı maddesinden alınmıştır.
Önerge: Görüşülmekte olan 96 sıra sayılı Türk Ticaret Kanunu Tasarısının 1270 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
“MADDE 1270 – (1) Yolcunun ölümünden ve bedensel zararından ilgilisi lehine doğan bütün tazminat istemleri on yılda zamanaşımına uğrar.
(2) Yolcu taşıma sözleşmesinden doğan, bagajın zıyaa veya hasara uğramasından doğan alacaklar dahil olmak üzere, diğer bütün alacaklar, iki yılda zamanaşımına uğrar. Bu süre;
a) Bagajın zıyaı veya hasarı hâlinde, hangisi daha sonra vukubulmuş ise yolcunun gemiden indiği veya inmesi gereken tarihten,
b) Diğer bütün alacaklarda muaccel oldukları tarihten,
itibaren işlemeye başlar.
(3) Birinci ile ikinci fıkralarda belirlenen zamanaşımı süreleri, tazminat istemi doğduktan sonra, taşıyanın yazılı beyanı veya tarafların yazılı anlaşmasıyla uzatılabilir.”
Önerge – Gerekçe: Yapısı itibarıyla tipik bir insan hakkı olan destekten yoksun kalma, iş göremezlik zararları ve manevi tazminat ile bu alana bağlı diğer talep hakları bütün alacaklılar lehine on yıllık uzun zamanaşımıyla koruma altına alınmıştır. Kural, sözleşmeler hukuku ile de hem ahenktir.
Bu değişikliğin yapılmasıyla birlikte, Tasarı hükmünün üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinin (a) bendinin de çıkartılması gerekmiştir. Ayrıca, bagaj zararı istemleri için hak düşürücü nitelikte ikinci bir sürenin kabulü uygun görülmediğinden (b) bendinin de kaldırılması, geriye kalan birinci cümle hükmünün ise esasen genel hüküm niteliğinde olması sebebiyle tekrarlanmasına gerek bulunmadığından, üçüncü fıkranın tümüyle kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu sebeple madde yeniden düzenlenmiştir.
Birinci fıkrada, önce, yolcunun ölümü, yaralanması veya diğer bir bedensel zarardan kaynaklanan her türlü istemin zamanaşımı süresi düzenlenmiştir.
Yeni ikinci fıkrada, önceki birinci fıkrada düzenlenen bagaj zararı istemleri ile önceki beşinci fıkrada düzenlenen diğer istemlerin zamanaşımı süreleri bir araya getirilmiştir. Çünkü, bu sürelerin tümü iki yıl olarak muhafaza edilmiştir. Sürelerin başlangıcına ilişkin ikinci cümle hükmü, önceki düzenlemede ikinci fıkranın (c) bendinde yer alan kural ile beşinci fıkrada yer alan muacceliyet kuralına yer vermektedir.
Üçüncü fıkrada, önceki metnin dördüncü fıkrasında yer alan kural, atıflar düzeltilerek tekrar edilmiştir; çünkü, maddede öngörülen bütün sürelerin yolcunun lehine anlaşmayla uzatılması olanağı uygun bulunmuştur. Nihayet, beşinci fıkradaki kural yeni düzenlemede ikinci fıkraya alındığından, önceki metnin beşinci fıkrası çıkartılmıştır.