TTK Madde 149

a) İnceleme hakkı

MADDE 149(1) Birleşmeye katılan şirketlerden her biri, merkezleriyle şubelerinde ve halka açık anonim şirketler ise Sermaye Piyasası Kurulunun öngöreceği yerlerde, genel kurul kararından önceki otuz gün içinde;

a) Birleşme sözleşmesini,

b) Birleşme raporunu,

c) Yürürlükten kaldırılmıştır [1]

d) Son üç yılın yılsonu finansal tablolarıyla yıllık faaliyet raporlarını, gereğinde ara bilançolarını,
ortakların, intifa senedi sahipleriyle şirket tarafından ihraç edilmiş bulunan menkul kıymet hamillerinin, menfaati bulunan kişilerin ve diğer ilgililerin incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bunlar ilgili sermaye şirketlerinin internet sitelerinde de yayımlanır.

(2) Ortaklar ile birinci fıkrada sayılan kişiler, aynı fıkrada anılan belgelerin suretlerinin ve varsa basılı şekillerinin kendilerine verilmesini isteyebilirler. Bunlar için, herhangi bir bedel veya gider karşılığı istenilemez.

(3) Birleşmeye katılan şirketlerden her biri, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ve internet sitelerine de konulan ilanda, inceleme yapma hakkına işaret eder.

(4) Birleşmeye katılan her şirket, birinci fıkrada anılan belgelerin nereye tevdi edildiklerini ve nerelerde incelemeye hazır tutulduklarını, tevdiden en az üç iş günü önce, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile şirket sözleşmesinde öngörülen gazetelerde ve sermaye şirketleri de internet sitelerinde ilan eder.

(5)  Tüm ortakların onaylaması hâlinde, küçük ve orta[2] ölçekli  şirketler inceleme hakkının kullanılmasından vazgeçebilirler.


[1]      6335 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi ile, 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlükten kaldırılan bend şöyleydi; ‘‘Denetleme raporunu,’’.
[2]      6335 sayılı Kanun’un 40. maddesi ile, 149 uncu maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “küçük” ibaresi “küçük ve orta” şeklinde değiştirilmiştir.
TTK Madde 149

TTK Madde 149” hakkında 2 yorum

  1. GEREKÇE/Madde 149 – Maddenin kaynakları İBirK 16 ncı madde ile 78/855/AET sayılı Yönergenin 11 inci maddesidir. Hükmün amacı, ortaklara, intifa senedi hamilleri ile menkul değer veya menfaat sahiplerine ve diğer ilgililere bilgi vermek; bu suretle haksız menfaat sağlanmasını ve kaybını önlemek; şeffaflığı sağlamak ve oy hakkını haiz olanlara bu haklarını bilinçli olarak kullanmalarında yardımcı olmaktır.

    149 uncu madde, bir çok noktada kaynaklardan ayrılmıştır: (1) İnceleme hakkı sadece ortaklara değil, daha geniş bir menfaat çevresine tanınmıştır. (2) Söz konusu belgelerin (varsa) basılı şekillerinin aynı menfaat sahiplerine verilmesi öngörülmüştür. Bu hüküm belgelerin basılmasını isteme hakkını kimseye vermez. (3) Maddede anılan belgelerin sermaye şirketlerinin web sitelerinde yayınlanması zorunluğu da Tasarıya özgüdür. Küçük ve orta ölçekli şirketlere ilişkin istisna için 147 nci maddenin gerekçesine bakılmalıdır.

  2. KARARLAR

    1. “Dosyada bulunan birleşme kararı veren şirkete ait sicil kayıtlarının incelenmesinde; şirketin … sicil numarası ile ticaret sicilinde kaydının bulunduğu, 07.09.2017 tarihli genel kurulda alınan birleşme kararı nedeniyle tasfiyesiz infisah nedeniyle sicil kaydının kapalı olduğu, şirketin toplam 19.000 hissesinden 18.525 hissesinin …, 285 hissesinin davacı … ve 190 hissesinin ise …’ya ait olduğu görülmektedir. Davacının birleşme kararı veren şirkette %1,5 oranında payı bulunmaktadır. Davacının hissedar olduğu limited şirketin davalı gösterilen … Anonim Şirketi ile birleştiği ve bu birleşmenin tescil edilmesi sebebiyle 6102 sayılı Kanun’un 153 üncü maddesi gereğince devir olunan şirketin bütün aktif ve pasifinin devir alan şirkete geçeceği, bu nedenle davacının devir alan şirkete karşı davasını yöneltmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmektedir. (Emsal Yargıtay ‘nin 2023/2864 Esas – 2023/3314 Karar sayılı ilamı) Davalı tarafın; davacının sadece ayrılma akçesine itiraz edebileceği, birleşme kararına karşı dava açma hakkı bulunmadığına yönelik istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede; 6102 sayılı TTK 141. Maddenin gerekçesinde de açıklandığı üzere azlıkta kalan ortakların birleşme kararı ile birlikte birleşilen şirkete taşınmayabileceği, bu konuda özel bir çıkarma hakkının düzenlendiği görülmektedir. Madde gerekçesinden de anlaşıldığı üzere çıkarılmasına karar verilen ortağın bu çıkarma kararına karşı itiraz etme hakkı yoktur. Yoksa ortaklıktan doğan birleşme kararına karşı dava açma hakkının bulunmadığını söyleme imkanı yoktur. Birleşme kararına karşı iptal davasını özel olarak düzenleyen TTK 192. Maddesinde de bu yönde bir kısıtlama yoktur. Maddenin “bölünme ve tür değiştirme kararına olumlu oy vermemiş ve bunu tutanağa geçirmiş bulunan birleşmeye, bölünmeye veya tür değiştirmeye katılan şirketlerin ortakları; bu kararın Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilanından itibaren iki ay içinde iptal davası açabilirler. İlanın gerekmediği hâllerde süre tescil tarihinden başlar.” şeklindeki düzenlemesinden dava açma için başkaca bir ön koşul öngörülmemiştir. Bu durumda davalı vekilinin bu yöne ilişen istinaf nedenleri yerinde değildir. TTK 192. Maddesi açıkça TTK 134 ila 190. Maddelerinin ihlali halinde birleşme kararına karşı iptal davası açılabileceğini düzenlemekle 149. Maddeye aykırılık bulunması halinde Yasa’nın açık düzenlemesi karşısında iptal davasına esas teşkil edebilir.” İstanbul BAM, 43. HD, E:2020/1745, K:2024/59, T:18.1.2024

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön