XIII – Prim ödenmesinden muaf sigorta
MADDE 1502– (1) En az bir yıldan beri yürürlükte bulunan ve bir yıllık primi ödenmiş olan sigorta sözleşmelerinde, sigorta ettiren daha sonra prim ödeme borcunu yerine getirmezse, sigortacı bu sebeple sözleşmeyi feshedemez ve prim isteyemez. Bu hâlde sigorta, prim ödenmesinden muaf sigortaya dönüşür. Prim ödenmesinden muaf sigortada, sigorta bedeli ödenen primle sözleşme uyarınca ödenmesi gereken prim arasındaki orana göre ödenir.
GEREKÇE/Madde 1502 – 6762 sayılı Kanunun 1325 inci maddesi ilke olarak korunmuş ancak uygulamalar dikkate alınarak üç yıllık süre bir yıla indirilmiş, ödünç verme ve iştirada olduğu gibi hem bir yıllık sürenin geçmesi hem de bir yıllık primi ödenmiş olması birlikte aranmıştır.
KARARLAR
1. “Sigortacının 2. yıl prim takdisinin ödenmesine yönelik ihtarın sigortalıya gönderildiği tarihte yürürlükteki 6102 sayılı TTK’nın 1434/3. maddesine göre “prim taksitlerinin vadesinde ödenmemesi halinde sigortacı sigorta ettirene noter aracılığı veya iadeli taahhütlü mektupla 10 günlük süre vererek borcunu yerine getirmesini aksi halde süre sonunda sözleşmenin feshedilmiş sayılacağını ihtar eder…” yine Hayat Sigortası Genel Şartları C.1.5 maddesinde de “Bir yıldan uzun süreli hayat sigortalarında sigorta ücretinin veya taksitlere bağlanmış olduğu takdirde herhangi bir taksitinin vadesinde ödenmemesi halinde sigortacı, sigorta ettirenin kendisine bildirmiş olduğu son ikametgah adresine taahhütlü mektupla veya noter kanalıyla ücret veya taksitin bir ay içinde ödenmesini, aksi takdirde sigortanın feshedilmiş olacağını ihtar eder…” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 1502 ve (6767 sayılı Yasanın 1325). maddesinde ise “En az bir yıldan beri yürürlükte bulunan ve bir yıllık primi ödemiş olan sigorta sözleşmelerinde, sigorta ettiren daha sonra prim ödeme borcunu yerine getirmezse, sigortacı bu sebeple sözleşmeyi fesh edemez ve prim isteyemez. Bu halde sigorta, prim ödemeden muaf sigortaya dönüşür…” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, sigorta poliçesi 10 yıl süreli olup 1. yıl prim taksiti ödenmiştir. Sigorta şirketi 2. yıl prim taksidi ödemesi için sigorta poliçesinde sigortalı adresi olarak “… Mahallesi … Sokak No:41/2 …/Artvin ” yazılan adrese gönderilen ihtar adres yetersizliğinden iade edilmiştir.
Sigortalı muris işyeri adresi olarak da DSİ 26. Bölge Müdürlüğü Artvin adresini bildirmiş. Ancak ilk gönderi iade gelmesine rağmen sigortalının işyeri adresine tebligat gönderilmemiştir.
Yukarıda izah edilen yasal düzenlemelere göre mahkemece; sigortacı tarafından poliçe üzerinde yazan adres bilgilerinin doğruluğu araştırılmadan ve yine Hayat Sigortası Genel Şartları C.1.5. maddesinde belirtildiği gibi primin ödenmesine yönelik ihtarın sigortalının son ikametgah adresine yapılması gerekirken mevzuatın yüklediği şartlarda usulüne uygun biçimde ihtarda bulunmadığı halde, poliçe kapsamı belirlenerek karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Kaldı ki; dosya içerisinde bulunan, davaya konu poliçenin TKSG formunun ödeme talimatı kısmının boş olduğu ancak “Aksini bildirmediğim sürece, prim tahsilatının kredi kartımdan/cari hesabımdan yapılmasını kabul ediyorum” şeklinde şerh olduğu, poliçenin davacılar murisi tarafından imzalandığı, bankaca ilk prim taksidinin, tahsis edilen krediden düşüldüğü, kredi veren kuruluş banka ile sigorta poliçesini yapan davalı şirketin aynı sermaye grubuna dahil şirketler olduğu düşünüldüğünde, banka tarafından bu yolla sigortalıya prim taksitlerinin ödenmesi konusunda güven telkin edildiği, bu şekilde kalan primlerin tahsili yoluna gidilmemesinin Medeni Kanununun 2. maddesinde tanımlanan dürüstlük kuralına aykırı olduğu da izahtan varestedir.” Yargıtay 4. HD., E: 2021/14808, K:2021/4126, T:05.07.2021