4. Süre
MADDE 30– (1) Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, tescili isteme süresi onbeş gündür.
(2) Bu süre, tescili gerekli işlemin veya olgunun gerçekleştiği; tamamlanması bir senet veya belgenin düzenlenmesine bağlı olan durumlarda, bu senet veya belgenin düzenlendiği tarihten başlar.
(3) Ticaret sicili müdürlüğünün yetki çevresi dışında oturanlar için bu süre bir aydır.
TTK Madde 30
GEREKÇE/Madde 30 – Madde, üçüncü fıkrasındaki “memurluğunun” sözcüğü, mevzuata ve amaca uygun olarak “müdürlüğünün” şeklinde değiştirilmek suretiyle, 6762 sayılı Kanunun 32 nci maddesinden alınmıştır.
KARARLAR
1. “Dava, limited şirket müdürlüğü görevinden istifanın ticaret siciline tescil ve ilanı davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davacının müdürlük görevinden istifasını ticaret sicilinden tescilini isteyip isteyemeyeceği, davacının husumetinin bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davacı, dava dışı … Limited Şirketinin ortağı ve diğer ortakla müştereken imza ile yetkili temsilcisidir. Davacı, davalı şirketteki müdürlük sıfatının istifa ile sona erdiğini şirkete bildirerek bu durumun şirketin sicil kayıtlarına işlenmesini ve ilanını talep etmiş, şirket tarafından davacının istemi yerine getirilmediğinden, davacı istifasının tespit ve tescili istemiyle işbu davayı açmıştır. TTK’nın 33 ve Ticaret Sicili Tüzüğü’nün 38’nci maddelerine göre, tescil edilmiş konulardaki her türlü değişikliklerin de tescili gerekir. Limited şirketler bakımından … tescilin şirket müdürleri tarafından talep edileceği öngörülmüş olup, aynı Kanun’un 30 ve Ticaret Sicili Tüzüğü’nün 31’nci maddesine göre de tescil, ilgililer veya yetkili temsilcileri ile hukuki halefleri tarafından istenir. Bu itibarla, davacının doğrudan Ticaret Sicil Memurluğu’na başvurarak talepte bulunması mümkün değildir. Buna göre eldeki davada davacının aktif husumet ehliyeti bulunmamakta olup, ilk derece mahkemesince bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.” İstanbul BAM 43. HD, E:2023/1745, K:2024/92, T:01.02.2024