1. Ayni sermaye konulabilecek malvarlığı unsurları
MADDE 342– (1) Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz.
(2) 128 inci madde hükmü saklıdır.
GEREKÇE/Madde 342 – 342 nci madde, anonim şirkete sermaye olarak konulabilecek ayînları ve bunların hukukî durumlarını genel hükümlerden farklı olarak, ancak ilgili maddeyi saklı tutarak düzenlemiştir. Üzerinde sınırlı aynî bir hak, haciz veya tedbir bulunan, nakden takdir ve devrolunamayan ayînların anonim şirkete sermaye olarak konulması, sermayenin korunması ilkesi ile bağdaşmaz bulunmuştur, 6762 sayılı Kanunda düzenlenmeyen bu nokta açıklığa kavuşturulmuştur. Tapuya bağlanmamış, zilyedliğin devri yolu ile devredilen taşınmazlar sorununun içtihata bırakılması uygun görülmüştür.
“Fikrî mülkiyet hakları” ibaresi, fikir ve sanat eserlerini, bağlantılı hakları, markaları, tasarımları, patentleri, coğrafî işaretleri, tescil edilmemiş haklar ile bilgileri, bitki geliştirilmesini, yani ıslahçı haklarını, yarı iletkenlerin topografyalarını kapsayacak şekilde geniş anlaşılmalıdır. Elektronik ortamlar, kazandıkları değer dolayısıyla hükme dahil edilmiştir. Ancak, devredilebilme ve nakden takdir olunabilme şartının gerek fikrî mülkiyet hakları gerek elektronik ortamlar için de aranacağı şüphesizdir. Ayrıca, fikrî mülkiyet hakları ile elektronik ortamlar çok çeşitli türleri içerdikleri için bu türlerden bazıları, özellikle bağlantılı haklar, meselâ bir kısım fonogram yapımcısı hakları sermaye olarak konulmaya müsait olmayabilir, ya da bu hakların değerlendirilmeleri sorun oluşturabilir. Tasarının 343 üncü maddesine göre yapılacak değerlendirmede, bilirkişiler bu noktayı belirtmek, mahkemenin dikkatini çeken, ifadesi açık olan ve kesin nitelik taşıyan görüş beyan etmekle yükümlüdürler. 351 inci madde uyarınca, kuruluş denetçisinin sözü edilen konularda görüş ve ikazlarını sicil memuruna açık olarak bildirmesi gerekir.
15 Temmuz 2013 tarih ve 67300147.431.04/559478/4979–5665 sayılı Bakanlık görüşü: ”6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 127 nci maddesinde; alacakların ticaret şirketlerine sermaye olarak konulabileceği düzenlenmiş ve Kanunun 342 nci maddesinin birinci fıkra hükmü saklı tutulmuştur. Kanunun 342 nci maddesinin birinci fıkrasında ise; vadesi gelmemiş alacakların sermaye olamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, Kanunun 128 inci maddesine göre alacakların sermayeye ilavesi mümkün bulunmakta olup, bu durumda Kanunun 342 inci maddesinden hareketle söz konusu payların ayni sermaye niteliği taşıyan bir mal varlığı unsuru olduğunun değerlendirilmesi 343 üncü maddesi uyarınca da bunlara değer biçilmesi gerekmektedir.”