6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu

TTK Madde 484

1. Şartlar

MADDE 484(1) Pay senetleri, hamiline veya nama yazılı olur.

(2) Bedelleri tamamen ödenmemiş olan paylar için hamiline yazılı pay senetleri çıkarılamaz. Bu hükme aykırı olarak çıkarılanlar geçersizdir. İyiniyet sahiplerinin tazminat hakları saklıdır.

2 thoughts on “TTK Madde 484”

  1. TicaretKanunu.Net dedi ki:

    GEREKÇE/Madde 484: Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 409 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkra hükümlerinden alınmıştır. Ancak hüküm, birinci alt kısmın başlığında olduğu gibi “hisse senetleri” yerine “pay senetleri” terimini kanunî terim olarak kabul edip kullanmıştır. Tasarı, 6762 sayılı Kanun gibi, anonim şirketteki sermayenin bölünmesi sonucu oluşan birime “pay” demektedir. Pay kanunî terimdir. Payın kıymetli evrak niteliğinde bir senede bağlanınca adının “hisse” olarak değişmesinin ve söz konusu senede “pay senedi” denmesinin makûl bir sebebi yoktur. “Pay senedi”ni içerdiği paydan soyutlanmış olarak adlandırıldığı, bu senedin kanunî adının (pay sözcüğü düşünülmeksizin) pay senedi olarak konulduğu açıklaması da ikna edici değildir. Bu sebeple çelişkiyi ortadan kaldırmak amacıyla senedin kanunî adının “pay senedi” olması uygun görülmüştür.

  2. KARARLAR

    1. “Anonim şirket hamiline yazılı hisse senetleri de hamili kim ise o kişinin hak sahibi sayılacağı kıymetli evraklar arasındadır. Bu tür hisse senetleri şirket esas sözleşmesindeki değişikliğin dışında fiziken de iptal edilmedikleri sürece geçerliliklerini korurlar. Hisse senetleri üzerindeki mülkiyet hakkı zaman geçmekle veya genel kurul toplantılarına hiç veya uzun süre katılmamış olmakla ortadan kalkmaz.

    Dairemizin 11.06.2012 tarih ve 2011/3933 E. – 2012/10208 K. ile 08.10.2018 tarih ve 2017/178 E. – 2018/6061 K. sayılı ilamlarında da işaret olunduğu üzere, senetlerin gerçek olmadığı veya noter huzurunda imha olunduğu hususunda bir savunma da ileri sürülmediğine göre, şirket genel kurulunun dönüştürme kararı uyarınca davacının elinde bulunan hamiline yazılı hisse senetlerinin ihraç olunduğu tarihten bu yana elde edeceği bedelsiz hisse senetleri de hesaplanarak, 19.03.1993 tarihli nama yazılı dönüştürme tarihi itibariyle hangi miktarda ortak nama yazılı pay sahibi olduğu, akabinde ise 15.08.1995 tarihi itibariyle hangi miktarda nama yazılı pay sahipliğinin hamiline yazılı pay sahipliğine dönüştüğü ve o günden dava tarihine kadar bedelsiz artışlar da dikkate alınarak hangi miktarda pay sahibi ve şirkete ortak olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, hukuki temeli bulunmayan yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru olmamış ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” Yargıtay 11. HD., E:2021/6369, K:2023/1322, T:06.03.2023

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir