A) Çıkarılması
MADDE 502– (1) Genel kurul, esas sözleşme uyarınca veya esas sözleşmeyi değiştirerek, bedeli kanuna uygun olarak yok edilen payların sahipleri, alacaklılar veya bunlara benzer bir sebeple şirketle ilgili olanlar lehine intifa senetleri çıkarılmasına karar verebilir. Bu senetlere 348 inci madde uygulanır.
(2) Kurucular için çıkarılanlar da dâhil olmak üzere, intifa senetleri emre ve hamiline yazılı olabilir.
TTK Madde 502
GEREKÇE/Madde 502 – Maddede, kural olarak 6762 sayılı Kanunun 402 nci maddesi tekrar edilmiş, sadece kurumlar için çıkarılacak hisse senetlerinin emre ve hamiline yazılabileceği açıkça hükme bağlanmıştır.
KARARLAR
1. Dava, kurucu intifa senedinden kaynaklanan kar payı alacağının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde …bank…A.Ş.’nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin …’ye devredildiği, … … kurulu kararı ile …bank…A.Ş.’nin tamamının mülkiyetinin …’ye geçmiş olup, davacının ortaklık hakkının kalmadığı ve bu nedenle aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak, Kurucu intifa senetleri 6102 sayılı TTK’nın 502–503 (6762 sayılı TTK’nın 402- 403) maddelerinde düzenlenmiş olan intifa senetlerinin özel bir türünü oluşturur. İntifa senetleri sahibine sadece malvarlıksal haklar sağlayan, pay senetlerinin aksine şirkette herhangi bir payı temsil etmeyen, pay sahipliği hakkı sağlamayan senetlerdir. Bu bakımdan senet sahibine malvarlığı, yönetim, denetleme ve bilgi hakları vermez. Fakat, kara veya tasfiye bakiyesine katılma hakkı sağlar.
Kurucu intifa senedi sahipleri ile anonim ortaklık arasındaki ilişki ortaksal değil, sözleşmesel nitelikte bir ilişkidir. Diğer bir deyişle, anonim ortaklıkta kurucu intifa senedi sahipliği ile pay sahipliği sıfatları tamamen farklı iki kurumdur. Dolayısıyla sözleşmesel bir ilişkinin, kural olarak taraflardan birinin, tek yanlı beyanı ile ortadan kaldırılması mümkün olmadığı için, kurucu intifa senedi sahiplerinin onayı olmaksızın anonim ortaklığın ortaksal bir işlemi ile kurucu intifa senetlerini ortadan kaldırması, itfa etmesi veya sınırlaması mümkün değildir. Zira, kurucu intifa senedi sahipleri tamamıyla anonim ortaklığın dışında, anonim ortaklığa göre üçüncü kişi konumundadır.
Yukarıda da açıklandığı üzere, intifa senedinin içerdiği hak senedin ilk sahibi ile şirket arasında sözleşmeye dayanır ve bu bakımdan ilişki ortaksal değil sözleşmesel bir ilişkidir. Hak sahibi şirket karşısında üçüncü kişi belirli şartların gerçekleşmesi halinde alacaklı konumundadır. Dairemizin istikrar kazanmış kararlarında da belirtildiği üzere, …bank…A.Ş.’nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin …’ye devredilmesinin, bankaya karşı 3. kişi konumunda olan davacının kurucu intifa senetlerinden doğan kar payı alacağını istemesine engel teşkil etmez. Bu itibarla, mahkemece somut uyuşmazlık yönünden davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edilerek, işin esasına girilip, inceleme yapılarak, sonucuna göre bir karar vermek gerekirken,anılan hususlar nazara alınmaksızın, yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E:2015/14641, K:2016/6636, T:15/06/2016