TTK Madde 556

II – İflas hâlinde

MADDE 556(1) Zarara uğrayan şirketin iflası hâlinde, tazminatın şirkete ödenmesini isteme hakkını şirket alacaklıları da haizdir. Ancak, pay sahiplerinin ve şirket alacaklılarının istemleri önce iflas idaresince ileri sürülür.

(2) İflas idaresi birinci fıkrada öngörülen davayı açmadığı takdirde, her pay sahibi veya şirket alacaklısı mezkûr davayı ikame edebilir. Elde edilen hasıla, İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre, önce dava açan alacaklıların alacaklarının ödenmesine tahsis olunur; bakiye, sermaye payları oranında davacı pay sahiplerine ödenir; artan iflas masasına verilir.

(3) Şirketin istemlerinin devrine ilişkin İcra ve İflas Kanununun 245 inci maddesi hükmü saklıdır.

TTK Madde 556

TTK Madde 556” hakkında 2 yorum

  1. GEREKÇE/Madde 556 – Birinci fıkra: Şirketin iflâsı halinde de doğrudan zarara uğrayan kişi olarak tazminat davasının esas davacısının şirket olduğu gerçeği değişmez. Bu anlayışın doğal sonucu olarak, iflâs eden bir şirkette tazminat davasının davacısı iflâs idaresi olabilir. Birinci fıkra, ilk cümlesinde gerçi alacaklıya şirketin iflâsında dava hakkı tanımıştır. Ancak bu hakkın önce iflâs idaresinde olduğu belirtilmiştir.

    İkinci fıkra: İkinci fıkradaki kurallar yenidir. Birinci kural uyarınca, iflâs idaresinin birinci fıkradaki davayı açmaması halinde, her paysahibi ve şirket alacaklısı bu davayı ikame edebilir. Hükümdeki “veya” dava hakkını haiz olanlar arasında bir sıra koymaz. Hükmün diğer yeniliği davadan elde edilen hasılanın öncelikle davayı açanlara tahsis edilmesidir.

  2. KARARLAR

    1. “Davacı…’nin ortaklarından olup, şirketin 31.10.2012 tarihinde iflası açıklanmış ve şirketin idaresi iflas idaresine geçmiştir. Ancak 08.02.2011 tarihinde şirketin diğer ortağı tarafından şirket varlığı içinde yer alan tescilli “şömine” markası davalı ….’ye devredilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 557/1. maddesine göre, davacı da ortak olarak şirket borçlarından alacaklılara karşı sorumlu olduğundan, şirketin malvarlığında yer alan markanın elden çıkarılması davacıyı zarara uğratacak bir işlem olup, davacı TTK’nın 555/1. maddesi gereği şirketin uğradığı zararın tazminini isteyebilecektir. Her nekadar şirketin idaresi İflas İdaresine geçmiş olduğundan TTK’nın 556. maddesi uyarınca zarara uğrayanlar adına İflas İdaresince taleplerin ileri sürülmesi ve dava açılması gerekli ise de; … tarafından dava açılmayan hallerde her pay sahibine de davayı ikame etme hakkı tanınmıştır. Bu açıklamalar doğrultusunda somut olaya bakıldığında; davacı, iflas dairesinin devir işlemi karşısında kayıtsız kaldığını ileri sürerek dava açma yoluna gitmiş ve 29.01.2015 tarihli ilk celsede de … temsilcisi devir işleminin masayı zarara uğratacak bir işlem olduğu ve iptali gerektiği yönünde beyanda bulunmuştur. Ancak, mahkemece, iflas idaresinin beyanları ve 6102 sayılı TTK’nın 555. 556. ve 557. madde hükümleri tartışılmaksızın ve gerekçeden yoksun olarak davacının dava açma ehliyeti bulunmadığından davanın reddi yönünde kurulan hüküm hatalı olduğu gibi, TTK’nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’nun 2. maddesi gereği dava tarihi itibariyle uyuşmazlığa hangi Kanun’nun hangi hükümlerinin uygulanması gerektiğine dair de bir değerlendirme yapılmamış olup, eksik ve hatalı değerlendirme nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” Yargıtay 11. HD., E:2015/7914, K:2016/2291, T:02/03/2016

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön