TTK Madde 757

I – Önleyici önlemler

MADDE 757(1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.

(2) Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir.

TTK Madde 757

TTK Madde 757” hakkında 2 yorum

  1. GEREKÇE/Madde 757 – Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 669 uncu maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır.

  2. KARARLAR
    1. İstem, kambiyo senedinin zayii nedeniyle iptaline ilişkindir.

    Mahkemece 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK’nın 383 maddesi uyarınca çek iptal davalarının sulh hukuk mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.

    HMK’nın 383. maddesinde çekişmesiz yargı işleri ile ilgili olarak aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesinin görevli olacağı öngörülmüştür.

    Yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Yine aynı yasanın 5/2 maddesi uyarınca bir yerde ticaret mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesi’nin vazifesi içinde bulunan ve TTK’nın 4. maddesinde ticari sayılan davalara Ticaret Mahkemesinde bakılır. Bu nedenle TTK’nın 669 ve devamı maddelerinde öngörülen aksine düzenleme bulunduğundan sulh hukuk mahkemeleri değil ticaret mahkemeleri görevlidir.Kaldı ki 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu‘nun 757/1. maddesinde de bu tür işlerde ticaret mahkemelerinin görevli olacağı öngörülmüştür. Bu da yasa koyucunun iradesinin bu tür işlerde ticaret mahkemelerinin görevli olması gerektiği yolunda olduğunu göstermektedir. Açıklanan bu nedenle istemle ilgili işe bakma görevi asliye ticaret mahkemesine ait olmasına rağmen görevsizlik ve dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine dair verilen mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E:2011/12741, K:2011/16012, T:29.11.2011, İstanbul Barosu Dergisi, Mart-Nisan 2012, Cilt:86, Sayı:2012/2, s. 390-391).

    2. ‘‘HMK’nun 383. maddesinde çekişmesiz yargı işleri ile ilgili olarak aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesinin görevli olacağı öngörülmüştür.

    Yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Yine aynı Yasa’nın 5/2. maddesi uyarınca bir yerde ticaret mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesi’nin vazifesi içinde bulunan ve TTK’nun 4. maddesinde ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılır. Ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye mahkemesinin görevine giren ticari davalara asliye hukuk mahkemesinde bakılır. (TK m. s,1) Bu nedenle TTK’nun 669 ve devamı maddelerinde düzenlenen kambiyo senetlerinin zayi nedeniyle iptaline ilişkin davalarda HMK’nun 383. maddesinde öngörülenin aksine düzenleme bulunduğundan sulh hukuk mahkemeleri değil asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemeleri görevlidir. Kaldı ki 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 757/1. maddesinde de bu tür işlerde ticaret mahkemelerinin görevli olacağı öngörülmüştür. Bu da yasa koyucunun iradesinin bu tür işlerde ticaret mahkemelerinin görevli olması gerektiği yolunda olduğunu göstermektedir. Açıklanan bu nedenle istemle ilgili işe bakma görevi asliye ticaret mahkemesine ait olmasına rağmen görevsizlik ve dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine dair verilen mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.’’ (Yargıtay 11. HD., E: 2012/5765, K:2012/7058, T: 02.05.2012, Yayımlanmamıştır).

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön