B) Unsurların bulunmaması
MADDE 777– (1) İkinci ilâ dördüncü fıkralarda yazılı hâller saklı kalmak üzere, 776 ncı maddede gösterilen unsurlardan birini içermeyen bir senet bono sayılmaz.
(2) Vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır.
(3) Açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılır.
(4) Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır.
GEREKÇE/Madde 777 – Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 689 uncu maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır.
KARARLAR
1. “TTK’nın 776/1-f maddesi gereğince senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanun’un 777/4 maddesine göre ise tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin adının yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Tanzim yeri olarak idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması yeterli olup ayrıca adres gösterilmesi zorunlu bulunmamaktadır. Senette bulunması zorunlu olan tanzim yeri ve tanzim edenin adresi senet keşidecisi için gerekli olup, TTK.nun 702. maddesi hükmüne göre, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan avalistlerin adreslerinin senette yazılı olması hali yukarıda açıklanan zorunluluğu gidermez. Somut olayda takibe dayanak yapılan senette TTK’nın 776/1-f maddesinde zorunlu kılınan tanzim yeri bulunmadığı gibi, aynı Kanun’un 777/ son maddesine uygun biçimde bonoyu tanzim edenin ad ve soyadı yanında da yazılı bir idari birim gösterilmemiştir. Bu durumda, tanzim yeri belirlenmeyen bu belgenin kambiyo vasfı bulunmamaktadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-5 sayılı kararı ile benimsendiği üzere İİK’nın 170/a-2. maddesi gereğince bu husus icra mahkemesince re’sen nazara alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.” Yargıtay 12.HD, E:2015/12086, K:2015/24200, T:13.10.2015 (İstanbul Barosu Dergisi, C.90, S:4, s. 472).
2. “6102 sayılı TTK’nun 776/1-f (6762 sayılı TTK’nun 688/6) maddesi gereğince, senette düzenleme yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanunun 777/4. (6762 sayılı TTK’nun 689/son) maddesine göre ise, düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-590 sayılı kararında da benimsendiği üzere tanzim yeri olarak idari birim adının (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması gerekli ve yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Somut olayda, takibe dayanak yapılan bonoda tanzim yeri belirtilmediği gibi, senette tanzim edenin isminin altında yer alan … Mahallesi … Caddesi 891. sok No: …” ibaresi idari birim değildir. Bu nedenle takibe dayanak belgede geçerli bir tanzim yeri bulunmadığından kambiyo senedi vasfında değildir. O halde mahkemece takip konusu senet yönünden imza incelemesi yaptırmadan önce tanzim yeri olmadığı hususu re’sen gözetilerek, İİK’nun 170/a-2 maddesine göre unsur eksikliği nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, imza itirazının reddine karar verilmesi isabetsizdir.” Yargıtay 12. HD, E:2015/23128, K:2016/599, T:13.01.2016
3. “TTK’nun 778/2-f maddesi yollaması ile bonolar hakkında da uygulanan 6102 Sayılı TTK’nun 680’inci (6762 Sayılı TTK m.592) maddesine göre, “Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğerki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.” Bu kanun hükmü uyarınca senetteki eksik unsurların sonradan tamamlanması mümkün ise de bu eksiklik ancak ibraz anına kadar tamamlanabilir. Unsurları eksik olması nedeniyle bono sayılamayan senet (TTK m.777/1) ise ciro yoluyla devredilemez. Ancak alacağın temliki (6098 Sayılı TBK m. 183 vd.; 818 Sayılı BK m. 162 vd.) yoluyla devredilebilir.
Somut olayda ihtiyati haciz isteyen ile aleyhine ihtiyati haciz istenen (senedi düzenleyen) arasında temel ilişki bulunmamakta olup, ihtiyati haciz isteyen hamil, senedi lehtardan ciro yoluyla devralmıştır. Ne var ki ihtiyati haciz isteyen vekilinin talep dilekçesine eklediği ve “aslının aynıdır” şeklinde şerh düştüğü senet fotokopisinde senedin “tanzim yeri” ve “borçlunun yerleşim yeri” bulunmamaktadır. Dolayısıyla ihtiyati haciz isteyenin “alacaklı sıfatına” ilişkin olan bu itirazın yukarıda açıklanan hukuki esaslara göre incelenmesi ve uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, söz konusu itirazın İİK’nun 265’inci maddesi kapsamında olmadığı gerekçesiyle reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” Yargıtay 19. HD., E:2014/7483, K:2014/10391, T:03.06.2014.
4. “Bonoda vade tarihi ihtiyari unsurdur; vadenin yazılmamış olması 6762 sayılı TTK. 689/2. maddesi hükmü gereğince görüldüğünde ödeneceği anlamına gelir.” Yargıtay 19. HD., E:2013/6714, K:2014/4567, T:10.03.2014.
5. “İstem, ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihtiyati haciz kararı verilmesi koşullarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır, ihtiyati haciz kararı, davacı banka tarafından kullandırılan kredileri zamanında ödemeyen muteriz borçlularca düzenlenmiş 25.6.2004 vadeli 400.000 USD bedelli ve 25.6.2005 vadeli 180.000 USD bedelli bonolara istinaden verilmiştir. Bir senedin kambiyo senetlerinden olan bono olarak kabulü için, keşide yerini de içermesi zorunludur. Ancak, senette keşide yeri gösterilmemiş ise bonoyu düzenleyen kişinin ad ve soyadının yanında yazılı olan yer, düzenleme yeri kabul edilir. (TTK.nun 689/IV) Alternatiflerden birinin bulunmaması halinde senet, bono olarak geçerlilik kazanamaz. Düzenleme yerinin belli ve mümkün bir yer olması gerektiği gibi bu yerin idari bir birim olması da zorunludur. İdari birim olmayan yer, keşide yeri olarak kabul edilemez. (Öztan F.: Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 2002, B.4, Sh.80 ve 203) Somut olayda bono olduğu iddia edilen senetlerde müstakil olarak düzenleme yeri bulunmamaktadır. 25.6.2004 vadeli senette düzenleyenler ad ve soyadı yanındaki adreste “80090 Taksim” ibaresi yer almakta, diğer senette ise hiçbir yer adı belirtilmemektedir. “Taksim idari birim değildir. Anılan senetler, düzenleme yeri içermediklerinden mahkemenin kabulünün aksine bono vasfını taşımamaktadırlar.” Yargıtay 11. HD., E:2005/8668, K:2005/8340, T:19.09.2005.
7. “Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 ve Ceza Genel Kurulu’nun 24.03.1998 gün ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurları taşıması gerekir. Yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtecilik yapılması halinde fiil, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Türk Ticaret Kanununun 688/6 ve 689/4. (suç ve karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 776 ve 777.) maddeleri uyarınca suça konu bono asıllarının duruşmaya getirtilip incelenerek, bulunması gereken zorunlu unsurları ihtiva edip etmediğinin tespit edilmesi ve aslının denetime imkan verecek şekilde dosya arasına konulmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması…yasaya aykırı” Yargıtay 11. CD, E:2017/15791, K:2017/9275, T: 25.12.2017
HUKUKİ MÜTALAA
“…takip ve dava konusu bonoda keşidecinin imzası yanında, ad ve soyadının altında yer alan “ATAKÖY” sözcüğünün idari bir birim olarak TTK’nun 688/No. 6 ve 689/IV. maddeler hükümleri anlamında “tanzim yeri” olarak kabul edilmesi ve davacı-keşideci vekilinin şikayetinin reddi ile Fatih İcra Tetkik Mer cii Hakimliğinin E. 2000/1309 sayılı kararının onanması gerektiği görüşünde olduğumu arzederim.” Erdoğan Moroğlu, Hukuki Mütalaalar, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2007, s. 271.