TTK Madde 790

II – Hak sahipliğini ispat görevi

MADDE 790(1) Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.

TTK Madde 790

TTK Madde 790” hakkında 2 yorum

  1. GEREKÇE/Madde 790 – Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 702 nci maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır.

  2. KARAR
    1. “TTK’nun 730.maddesi göndermesi ile çeklerde de uygulanması gereken aynı kanunun 589.maddesinde “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını sahte imzaları, mevhum şahısların imzalarını yahut imzalayan veya namlarına imzalanmış olan şahısları her hangi bir sebep dolayısıyla ilzam etmeyen imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmez.” düzenlemesi yer almaktadır. Ayrıca TTK’nun 702.maddesinde de “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde selahiyetli hamil sayılır…” hükmü getirilmiştir. Somut olayda takip alacaklısı selahiyetli hamil olup, yasa takip hakkı için haklı hamil olmayı zorunlu kılmadığından imzasını inkar etmemiş senet borçlularından keşideci A. A.. ve ciranta S. A.. hakkında kambiyo takibi yapabilir. Söz konusu çekin teminat amaçlı olarak lehtar tarafından sözleşme uyarınca hamile verilmiş olması kambiyo senedi vasfını etkilemez (Doç.Dr.Abuzer Kendigelen-Çek Hukuku Sayfa 149). Mahkemece bu borçlular yönünden itirazın reddi gerekirken aksine düşünce ile takibin iptaline karar verilmesi Isabetsizdir.” Yargıtay 12. HD., E:2009/1829, K:2009/10171, T:11.05.2009.
    2. “Davacı keşideci, bonoda ciro imzasının lehdara ait olmadığını, cironun geçersiz olduğunu, davalı H.. Y..’in yetkili hamil olarak kabul edilemeyeceğini belirterek menfi tespit isteminde bulunmuştur.
    TTK. 702. maddesine göre; cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Ciroların birbirine bağlı olması, ilk cironun lehdar sonraki ciroların ise önceki ciroda kendisine ciro edilen tarafından yapılmasıdır.
    Lehdar tarafından usulüne uygun olarak ciro yapılmamış ise, somut olayda diğer davalı H.. Y.. yetki hamil olarak kabul edilemez. (HGK. 31.01.1990.12-599/26)
    Ayrıca, lehdar tarafından davalı hamile yapılan ciro imzası sahte olduğu zaman imzaların istiklali prensibi de uygulama yeri bulmaz. İmzalar arasında muntazam teselsül bulunmadığını bilerek ödeme yapan keşideci, lehdara karşı olan sorumluluğundan kurtulamaz. Yetkili olmayan hamile ödeme yapan keşideci lehdara tekrar ödeme yapmak zorunda kalabileceğinden hamile ödeme yapmama hakkına sahip olduğu kabul edilmelidir.
    Somut olayda, mahkeme, son hamile yapılan cirodaki imzanın lehdara ait olup olmadığı yönünde inceleme yaparak, sahtecilik iddiasının mutlak def’i olduğu ve herkese karşı ileri sürülebileceği kuralından hareketle, delilleri değerlendirip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, keşideci (borçlu) nun davasının reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” Yargıtay 19. HD., E:2013/18512, K:2014/1698, T:22.01.2014.
    3. “Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece ihtiyati haciz talep edenin yetkili hamil olmadığından bahisle talebin reddine karar verilmiştir. Ancak çekin cirosunda lehine ciro yapılan kimsenin gösterilmesi zorunlu olmayıp, ciro sadece cirantanın imzasından ibaret de olabilir. Bu tür ciroya TTK’nın 818/1-d, 683/2. maddeleri uyarınca beyaz ciro denmekte olup temlik cirosu hükmünde kabul edilir. Beyaz cironun geçerli olması için ciroya ilişkin imzanın çekin arkasına veya alonj üzerine atılması zorunludur. Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. (TTK’nın 790. maddesi) Uygulamada bir bankanın müşterisi, başka banka üzerine keşide edilmiş çekleri kendi bankasına getirmekte ya çeki veren bankadan tahsil edilerek ödenmesini ya da hesabına derhal alacak kaydedilmesini istemektedir. Her iki halde de çekin bankaya tahsil amacıyla temlik ya da doğrudan tahsil amacıyla verilmesi gerekmektedir.
    İhtiyati haciz istemine konu çek … Türk Bankası Etimesgut Şubesi tarafından verilmiş olup, … tarafından … Gıda Temizlik İnşaat Metal Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti. emrine keşide edilmiştir. … Gıda Temizlik İnşaat Metal Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından beyaz ciro ile ihtiyati haciz isteyen bankaya devredilmiştir. Çeklerin bu suretle hamili olan ihtiyati haciz isteyen banka 5941 sayılı Kanunun’un 8/3-4. maddeleri uyarınca bankalararası takas odaları aracılığı ile elektronik ortamda çekleri muhatap bankaya ibraz etmiş, çeklerin karşılığının bulunmaması nedeniyle altına muhatap bankaya vekaleten karşılıksız olduğuna ilişkin kaydı dercetmiştir. Açıklanan bu durum karşısında ihtiyati haciz talep eden bankanın talebe konu çekleri … Gıda Temizlik İnşaat Metal Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti’nden beyaz ciro yoluyla devralarak çeklerin hamili olduğu gözetilerek ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken; çekdeki ciro silsilesine göre ihtiyati haciz talep eden bankanın meşru hamil olmadığı gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E:2016/5391, K:2016/7314, T:19.09.2016
    4. “6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun (6762 sayılı TTK) 20/2. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun (6102 sayılı TTK) 18/2) maddesi gereğince, tacir, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi lazımdır. Nitekim, bankaların, tacir olarak bütün işlemlerinde basiretli davranma yükümlülüğü herhangi bir tacirden farklıdır. Bu sebeple bankalardan beklenen basiret ölçüsü ve özen yükümlüğü şüphesiz daha ağırdır. Özellikle bankaların internet bankacılığı hizmeti vermeye başladıkları andan itibaren özen yükümlülüğünün daha da arttığının kabul edilmesi gerekmektedir (Yılmaz, Süleyman; Hukuki Açıdan İnternet Bankacılığı, Ankara, 2010, s. 152.).” Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E:2017/2224, K:2018/1753, T:22.11.2018

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön