I – Genel olarak
MADDE 90– (1) Türk Borçlar Kanununun 134 üncü maddesiyle 143 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere cari hesap sözleşmesinin hükümleri şunlardır:
a) Aksi kararlaştırılmadıkça, cari hesaba alacak veya borç kaydedilmesi, tarafların, alacağı veya borcu doğuran sözleşme veya işleme ilişkin dava ve savunma haklarını düşürmez. Sözleşme veya işlem iptal edilirse bunlardan kaynaklanan kalemler hesaptan çıkarılır.
b) Cari hesap sözleşmesinin yapılmasından önce doğmuş bulunan bir alacak, tarafların onayıyla cari hesaba kaydedilirse, aksi kararlaştırılmamışsa bu alacak yenilenmiş olmaz.
c) Bir ticari senedin cari hesaba kaydı, bedelinin alınmış olması hâlinde geçerli olmak şartıyla yapılmış sayılır.
d) Her hesap devresi sonunda alacak ve borcu oluşturan tutarlar birbirinden çıkarıldıktan sonra tanınan veya hükmen belirlenen bakiye, yeni hesap devresine ait bir kalem olmak üzere hesaba geçirilir; sözleşme sona ermiş veya artan tutar haczedilmiş ise onun ödenmesi gerekir.
e) Cari hesabın alacak sütununa yazılan tutarlar için, sözleşme veya ticari teamüller gereğince, kaydolundukları tarihten itibaren faiz işler.
GEREKÇE/Madde 90 – Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 88 inci maddesinden dili güncelleştirilerek alınmıştır.
KARARLAR
1. “…taraflar arasında TTK’nın 89. maddesi anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, ticari ilişkinin açık hesap ilişkisi şeklinde yürütüldüğü, Tedarikçi Sözleşmesi’nin 3.1.23. maddesinde yer alan; “Tedarikçi, … ile her ay cari hesap muhasebe mutabakatını yazılı olarak (email/faks) sonuçlandıracaktır. Aksi takdirde … cari hesapta mutabık kalıncaya kadar ödeme yapmama hakkına sahip olacak olup, mutabakata varılır varılmaz ödeme … tarafından yapılacaktır.” şeklindeki düzenlemenin, davalıya ödemelerini erteleme konusunda tanınmış bir hakka ilişkin olduğu, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunduğunu göstermeyeceği, her ne kadar taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan dönemler için mutabakat imzalanmış ise de, imzalanan bu mutabakatların TTK’nın 94. maddesinde düzenlenen cari hesap bakiyesi olmadığı, TTK’nın 90/1-a maddesi uyarınca cari hesap sözleşmesinin bulunması halinde, bir alacak veya borcun cari hesaba kaydedilmiş olması dahi o alacak veya borç için dava ve savunma hakkını ortadan kaldırmamakta, aksi ispat edildiği halde bu alacak veya borç hesaptan çıkarılmakta iken, taraflar arasındaki açık hesap ilişkisi uyarınca düzenlenen mutabakatların tarafları mutlak suretle bağlayacağından bahsedilemeyeceği, aksinin iddia ve ispat edilebileceği, sonuç olarak davalının uyuşmazlık konusu olan faturalarının dayanağını/içeriğini ispat edemediği, bu nedenle bu fatura bedellerinin ticari ilişkide davacının alacağından mahsup edilemeyeceği, davacının takip tarihinde talep ettiği tutarda alacaklı olduğu, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.” İstanbul BAM 13. HD., E: 2021/1923, K:2024/458, T: 07.03.2024