I – Eşyanın taşıtılması
MADDE 918– (1) Eşyanın taşıtılması borcu, taşıma işinin örgütlenmesini ve özellikle;
a) Taşıma araçlarını ve taşıma yolunu belirlemek,
b) Taşıma işini fiilen gerçekleştirecek taşıyıcıyı ve taşıyıcıları seçmek, eşyanın taşıtılması için gereken taşıma, ardiye ve taşıma işleri komisyonculuğu sözleşmelerini yapmak,
c) Taşıyıcıya ve taşıyıcılara gerekli bilgi ve talimatları vermek,
d) Gönderenin tazminat haklarını teminat altına almak,
yükümlülüklerini kapsar.
(2) Komisyoncunun yükümlülüklerinin kapsamına ayrıca, taşımaya ilişkin olarak kararlaştırılmış olan eşyanın sigortalanması, ambalajlanması, işaretlenmesi ve gümrüklenmesi gibi başkaca edimlerin yerine getirilmesi de girer. Aksi öngörülmedikçe, komisyoncu, sadece bu edimlerin yerine getirilmesi için gereken sözleşmeleri yapmakla yükümlüdür.
(3) Taşıma işleri komisyoncusu, gerekli sözleşmeleri kendi veya böyle bir yetki almış olması şartıyla, gönderen adına yapar.
(4) Taşıma işleri komisyoncusu edimlerini yerine getirirken, gönderenin menfaatlerini gözetmekle ve onun talimatlarına uymakla yükümlüdür.
GEREKÇE/Madde 918 – 25/06/1998 tarihli Alman Taşıma Hukuku Reform Kanunu uyarınca değiştirilen Alm. TK.’nın 454 üncü paragrafından alınmıştır. Bu madde, yüklenicinin borcuna dahil olan edimleri tasrih etmektedir. Yüklenicinin temel borcu “eşyanın taşıtılması”dır; bu borç “taşıma işinin örgütlenmesi” üst kavramı ile açıklığa kavuşturulmaktadır. Dolayısıyla yüklenici, gönderenin bildirdiği teslim alma yerinden varma yerine kadar gereken taşıma araçlarını tespit edecek, bu araçlara ilişkin taşıyıcıları veya taşıyanları seçecek, seçtiği kişilerle kendi adına ve gönderenin hesabına taşıma sözleşmeleri yapacak, gerekiyorsa ardiye ve yükleme/boşaltma işlerine dair sözleşmeler de yapacaktır. Birinci fıkranın birinci ilâ dördüncü bentlerinde sayılan iş ve işlemler, örnek olarak sayılmıştır; somut olayın özelliklerine göre “taşıma işinin örgütlenmesi” borcuna başka edimler de dahil olabilecektir. Nitekim ikinci fıkrada taşıma işlerine ilişkin diğer bazı edimler de yine örnek olarak sayılmaktadır; taraflar bu edimlerin yanısıra başka edimler de kararlaştırabilecektir. Yüklenici, bütün bu edimlerden başka, “taşıma işinin örgütlenmesi” niteliğinde olmayan yan edimler de üstlenmiş olabilir; bu hallerde bir karma sözleşme söz konusu olacaktır ve yüklenicinin bu edimler bakımından sorumluluğu ayrı hükümlere tâbi olacaktır. İkinci fıkranın ikinci cümlesinde, yüklenicinin, ikinci fıkrada sayılan edimleri yerine getirmek için bizzat sözleşme yapmakla yükümlü olduğu ve bu sözleşmeyi bağıtladığı anda, gönderene karşı edimini yerine getirmiş olacağı açıklanmıştır. Üçüncü fıkrada, 6762 sayılı Kanunun 808 inci maddesi uyarınca da cari olan kural, kaynak Alman hükmüne uygun olarak sevk edilmiştir. Dördüncü fıkrada öngörülen yükümlülük, yüklenicinin bu maddede sayılan bütün edimleri bakımından geçerlidir.
KARARLAR
1. “TTK’nin 18/2 maddesi gereğince basiretli bir tacirin daha ilk bakışta arkasını önünü anlayacağı bir olayı taraflarının sahadaki deyimle ‘iş paslamak’ basitliğinde yürütmeye çalıştıkları ve haliyle yürütemedikleri aşikardır. Kuşkusuz günümüzde ticaretin başarısı; sahaya da masaya da hakimiyetten geçmektedir. Zira, davacı şirketin dava dilekçesinde de bizatihi açıkladığı üzere basiretli tacir kavramından münhal, davalıdan aldığı ilk iş olmasına rağmen işin muhatapları olan tüm tarafları araştırmadığı, fiili taşıyıcı olarak sorumlu bununan davacı şirket adına hareket eden şoförünün ‘kolayca kandırılarak’ yapılan yüklemeye nezaret ettirilmediği, ülkemizin konumu, dünyada ve ülkemizde olay gününün siyasi, ekonomik ve sosyal koşullarına göre ön görülmesi gerektiği üzere, güya mobilya yüklemesi sırasında araca yabancı göçmenlerin de yerleştirildiği, olaya ilişkin açılan soruşturma sonucunda davacı hakkında takipsizlik kararı verildiği ve kararın kesinleştiği, taşıma işleri komisyoncusunun zilyetliğinde bulunan malın zıyaından veya hasarından kaynaklanmayan bir zarardan sadece 918 inci madde uyarınca kendisine düşen bir yükümlüğü ihlal etmesi halinde sorumlu tutulabileceği, somut olayda taşımaya konu malın davalı komisyoncunun zilyetliğinde olmadığı gibi malı ve göndericiyi hiç görmediği, görünürde taşımaya konu mobilya emtiasının dava dışı —–ilinde faaliyet gösterdiği anlaşılan dava dışı ——ait olduğu ve göçmenlerin de burada araca bindirildiğinden doğan zarardan varsa bir sorumluluğun işbu gönderici firmaya ait olduğu, yukarıda basiretli tacir kavramına ilişkin yapılan eleştirilen davalı yönünden de geçerli olmakla birlikte adalet ve hakkaniyet duygusu da gereği davalıya 6102 sayılı TTK’nin 918.maddesi kapsamında olayda bir kusur ve ihmal yüklenemeyeceği, davalının göçmen vaki kaçakçılığına ilişkin bulunduğu yer ve konum ile yükleme yeri itibarıyla alabileceği bir tedbir ve özen bulunmadığından maddede sayılan yükümlülüklerini ihlal eden bir davranışı olmadığı, kaldı ki işin niteliği gereği yükleme işini davalı komisyoncudan aldıktan sonra bütün sorumluluğun davacı taşıyıcıya geçtiği, böylece davalının TTK’nin 928/2 maddesi gereğince taşıma işleri komisyoncusu olarak sorumluluktan kurtulacağı sonuç ve kanaati hasıl olmuştur.” İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi, E:2021/131, K:2024/18, T:11.1.2024