6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu

TTK Madde 94

1. Belirlenmesi

MADDE 94(1) Sözleşme veya ticari teamül uyarınca, belirli hesap devreleri sonunda devre hesabı kapatılır ve alacak ile borç kalemleri arasındaki fark belirlenir.

(2) Hesap devresi hakkında sözleşme veya ticari teamül yoksa, her takvim yılının son günü taraflarca hesabın kapatılması günü olarak kabul edilmiş sayılır. Saptanan artan tutarı gösteren cetveli alan taraf, aldığı tarihten itibaren bir ay içinde, noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza içeren bir yazıyla itirazda bulunmamışsa, bakiyeyi kabul etmiş sayılır.

2 thoughts on “TTK Madde 94”

  1. TicaretKanunu.Net dedi ki:

    GEREKÇE/Madde 94 – Cari hesabın temelini oluşturan bu madde 6762 sayılı Kanunun 92 inci maddesinden bir değişiklik yapılarak aynen alınmıştır. Değişiklik, Tasarının diğer hükümlerine uygun olarak itirazın güvenli elektronik imzayı içeren bir yazıyla yapılmasına da olanak sağlayacak bir hükmün maddeye eklenmesi şeklindedir.

  2. KARARLAR

    1. “Mahkemece, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; TTK madde 94 düzenlemesi gereğince ispat yükünün tersine çevrildiği; başka bir deyişle faturalara konu hizmeti almadığını davalının ispat etmesi gerektiği, davalı tarafın bir ay içerisinde kendilerine ihtarname ile gönderilen hesap mutabakatına itiraz etmediği, böylece bakiyeyi kabul etmiş sayılacağı, buna göre davacı alacağının 12.541,64 TL asıl alacak, 105,81 TL ihtar gideri ve 133,43 TL işlemiş faiz olduğu, davacı şirket yetkilisinin davalı şirket kayıtlarında işli olmayan faturalara konu mal ve hizmetin davalıya tam ve eksiksiz olarak verildiğine dair yemin ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir….
    Davacı tarafından düzenlenen ve davalı kayıtlarında yer almayan 29 adet fatura olduğu bilirkişi raporunda tespit edilmiştir. Her ne kadar bilirkişi taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunduğunu belirtmiş ise de dosyaya TTK 94. maddesi uyarınca düzenlenmiş yazılı bir sözleşme sunulmamıştır. Bu durumda 29 adet fatura yönünden malın teslim edildiği ve alacağın ispatı davacı tarafta olup usulsüz yemine göre yazılı şekilde 29 adet fatura yönünden de davanın kabulü doğru görülmemiştir… hükmün BOZULMASINA…” Yargıtay 19. HD., E:2016/18055, K:2018/3526, T:25.6.2018

    2. “Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve taraflar arasında varlığı tartışmasız olan, davacı tarafça düzenlenen cari hesap bakiyesini gösterir mutabakat yazısına 6102 sayılı TTK’nın 94/2. maddesi dairesinde davalı acente tarafından bir itirazda bulunulmadığının anlaşılmasına göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.” Yargıtay 11. HD., E: 2015/3136, K: 2015/8300, T: 15.06.2015

    3. “…taraflar arasında TTK’nın 89. maddesi anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, ticari ilişkinin açık hesap ilişkisi şeklinde yürütüldüğü, Tedarikçi Sözleşmesi’nin 3.1.23. maddesinde yer alan; “Tedarikçi, … ile her ay cari hesap muhasebe mutabakatını yazılı olarak (email/faks) sonuçlandıracaktır. Aksi takdirde … cari hesapta mutabık kalıncaya kadar ödeme yapmama hakkına sahip olacak olup, mutabakata varılır varılmaz ödeme … tarafından yapılacaktır.” şeklindeki düzenlemenin, davalıya ödemelerini erteleme konusunda tanınmış bir hakka ilişkin olduğu, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunduğunu göstermeyeceği, her ne kadar taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan dönemler için mutabakat imzalanmış ise de, imzalanan bu mutabakatların TTK’nın 94. maddesinde düzenlenen cari hesap bakiyesi olmadığı, TTK’nın 90/1-a maddesi uyarınca cari hesap sözleşmesinin bulunması halinde, bir alacak veya borcun cari hesaba kaydedilmiş olması dahi o alacak veya borç için dava ve savunma hakkını ortadan kaldırmamakta, aksi ispat edildiği halde bu alacak veya borç hesaptan çıkarılmakta iken, taraflar arasındaki açık hesap ilişkisi uyarınca düzenlenen mutabakatların tarafları mutlak suretle bağlayacağından bahsedilemeyeceği, aksinin iddia ve ispat edilebileceği, sonuç olarak davalının uyuşmazlık konusu olan faturalarının dayanağını/içeriğini ispat edemediği, bu nedenle bu fatura bedellerinin ticari ilişkide davacının alacağından mahsup edilemeyeceği, davacının takip tarihinde talep ettiği tutarda alacaklı olduğu, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.” İstanbul BAM 13. HD., E: 2021/1923, K:2024/458, T: 07.03.2024

    4. “…taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının davalıdan mal alımı sürecinde davalıya yaptığı ödemeden daha az mal alımı yapması ve bu nedenle de davalının uhdesinde kalan bir miktar alacaktan kaynaklı olduğu, davacının alacak iddiasını 15.12.2016 tarihli fiyat mutabakatı isimli belgeye dayandırdığı, taraflar arasında yazılı cari hesap sözleşmesi olmadığından bu belgenin teknik olarak 6102 sayılı TTK’nın 94. Maddesi anlamında düzenlenmiş bir mutabakat mektubu olarak kabul edilemeyeceği, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı çalışanı tarafından düzenlenen ve davacıya gönderilen ve aynı zamanda eldeki davaya da konu edilen mutabakat belgesinin, içeriği itibariyle taraflar arasındaki alacak borç ilişkisine ilişkin kesin bir borç bakiyesi içermediği, kaldı ki bu mail yazısının tarihinin 15.12.2016 olduğu, dosya arasına alınan ve her iki tarafın da ticari defterleri incelenerek hazırlanan bilirkişi raporlarında davacının davalıdan alacaklı olmadığının ve davacı defterlerine göre davalı tarafından dava konusu mailin gönderildiği tarihten sonra 24.09.2018 tarihinde davalı tarafından davacıya yapılan ödeme ile bakiyenin sıfırlandığının belirlendiği, bu aşamada, artık davacının davalıdan alacaklı olmadığı, bu durumda artık, mahkemece dosya arasında bulunan takibe ve davaya konu edilen mutabakat belgesi gereğince davaya konu edilen alacağın olmadığının sabit olması karşısında davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı kanaatle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuş bu nedenle de verilen kararın kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır.” Sakarya BAM 7. HD., E: 2023/201 K:2024/703, T:22.4.2024

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir